Blog

Yapay Zeka İşimizi Elimizden Alabilir Mi?

DALL·E 2023-05-25 16.37.39
Sosyoloji

Yapay Zeka İşimizi Elimizden Alabilir Mi?

İster bilim kurgu deyin, ister paranoya; hızla gelişen yapay zeka sistemleri hakkında hepimiz, en az bir kere düşündük bu ihtimali.

Tabii haksız da sayılmayız. Zira yaklaşık otuz yıldır Artificial Intelligence, Blade Runner, I Robot ve Matrix gibi filmler ile gündeme getirilen bu konu, popüler bilimin en merak uyandırıcı tartışmalarından biri artık.

Belki robotların ve yapay zeka sistemlerinin insanlığı yok edeceğini iddia etmek fazla uçuk kaçacak ama en azından işimizi elimizden alacaklarını düşünmek için kendimizce sebeplerimiz var. Neden? Çünkü yorulmuyorlar, dinlenmiyorlar, hastalanmıyorlar ve en önemlisi işlerini iyi yapıyorlar.

Özellikle mavi ve beyaz yakalıların kafasını kurcalayan bu konu, aslında iki uçlu bir cevaba sahip. Yani, yapay zeka işimizi elimizden alabilir de, almayabilir de. Bu tamamen bizim bakış açımıza ve gelişmelere sağladığımız uyuma göre cevap bulan bir soru.

Daha kolay anlaşılması için bildiğimiz bir örnek üzerinden gidelim. Matbaanın Osmanlı Devleti’nde uzunca bir süre yasaklı kaldığını duymuşsunuzdur. Dönemin hattatlarının işsiz kalma kaygısı ve benzeri sebeplerle kullanımı yasaklanan matbaa, toplumun bilgi alma hakkını kısıtlamış, yazılı kaynaklara ulaşımı yalnızca belli bir kesimin lüksü haline getirmişti. Hattatların kaygısı anlaşılabilir olsa da bulunan çözüm oldukça yanlıştı. Çünkü değişimin tersine kürek çekmek, bir grup insanın işsiz kalmasını engellese de koskoca bir toplumun, zamanın gerekliliklerinden mahrum kalmasıyla sonuçlanmıştı.

Zaman ve kavramlar değişti, günlük kaygılarımız ise aynı kaldı. Taş devrindeki bir hamalın, tekerleği icat eden insana kızması ne kadar anlamsızsa, modern insanın da yapay zekaya kaygıyla yaklaşması bir o kadar anlamsız. Zira yapay zeka, bazı iş kollarını elimizden alsa da yapabileceğimiz en mantıklı şey, yapay zekanın karşısında değil, yanında yer almaktır.

Zaten modern ihtiyaçların günden güne arttığı ve literatüre her geçen gün yeni bir iş kolunun eklendiği bir çevrede, üzerine profesyonelleşecek bir iş kolu bulamamaktan korkmak son derece yersiz değil mi?

Hem, yapay zeka teknolojileri de kendi kendini var etmedi ki; bizim çabalarımızla hayat buldular ve her bir yapay zeka teknolojisi, başarısının sebebini, arkasındaki büyük beyin takımına borçlu. Bu gerçek düşünüldüğünde, yeni iş kollarının oluşmasını gerektiren yapay zeka teknolojisinin bizi işsiz bırakacağını düşünmek, başlı başına bir paradoks.

Biliyoruz, güncel mesleğiniz üzerinden çıkarımda bulunuyor ve belki de yapay zekanın, pozisyonunuzun gerekliliklerini yerine getirdiğini görüyorsunuz. Ama kaygınızın, en temelde tek yönlü düşünmekten kaynaklandığını da unutuyorsunuz. Çünkü, değişimi tek taraflı düşünüp yalnızca yapay zekaya atfederken; toplumun, insanların ve iş kollarının da süreklilik halindeki bir değişimin parçası olduğunu gözardı ediyorsunuz.

Bir an için yapay zekanın hiç icat edilmediğini düşünün. Sizce bu, yaptığınız işin sonsuza kadar aynı kalacağı anlamına gelir miydi? Cevap tabii ki ‘hayır’.

Çünkü iş kollarını değişime uğratan şey, zamanın ve güncel ihtiyaçların ta kendisi. Bu sebeple yapay zekayı, modern iş kollarından ve toplumsal ihtiyaçlardan ayrı tutmamalı, aynı yolda birlikte yürüyen ve varolmak için birbirine belli ölçüde ihtiyaç duran iki kavram olarak ele almalıyız.

Yani özetle, kış lastiği takmak yerine kendi tekerleğinizi kayadan oyarak üretmek gibi garip huylarınız yoksa, yapay zeka konusunda da içinizi rahat tutabilirsiniz.