Blog

<strong>Flawsome Marka Nedir?</strong>

DALL·E-2022-11-14-18.29.57-dali-style-painting-of-a-not-perfect-person
Pazarlama

Flawsome Marka Nedir?

Son zamanlarda hayatımıza giren flawsome, yani kusurlu markalar gün geçtikçe popülerliğini artırıyor. Kusurlu marka olmak, günümüzün en etkili markalaşma biçimlerinden biri. Peki nedir bu flawsome marka?

Günümüzde markaların da tıpkı insanlar gibi duygulara ve dünya görüşlerine sahip olması gerektiği konuşuluyor. Human brands adı verilen bu insani markaların bir alt kolu olan flawsome marka kavramı, tıpkı insanlar gibi markaların da kusursuz olmadıklarını kabullenmeleri gerektiği görüşüne dayanıyor.

İnsanlar, tıpkı kendileri gibi kusurlu yönleri bulunan flawsome markaları daha çok benimseme eğilimi gösteriyor. Zira çoğu insan tam anlamıyla kusursuz bir ürünün veya hizmetin reklamını gördüğünde bunu samimi bulmuyor, hatta bu durum tüketicinin gözünü korkutuyor. 

Kusursuz ve son derece güzel bir ürün gördüğümüzde ilk olarak fiyatının çok yüksek olduğunu düşünmeye başlıyoruz. Fakat sıra fiyat bilgisine geldiğinde ve ürünün çok uygun bir fiyata sunulduğunu görüp ‘’Acaba benden gizlenen bir şey mi var?’’ sorusunu sormaya başlıyoruz. Çünkü çoğu tüketici pazar şartlarının farkında ve kulağa mantıklı gelmeyen, pazar ile uyuşmayan ürün ve hizmetler görmek markaya duyulan güveni sarsıyor. Hem de markanın hiçbir suçu olmadığı halde.

Sosyalleşmemize yardımcı olan beyin fonksiyonlarından olan ayna nöronların çalışma şekline göre, kendimize benzeyen insanları daha çok seviyoruz. Ayna nöronlar aynı şekilde markalara olan bakış açımız üzerinde de büyük etkilere sebep oluyor. Kendimiz gibi kusurları ve ufak hataları bulunan markaları daha kolay benimsiyoruz. Tabii ufak hata derken kastettiğimiz şey bilinçli olarak kusurlu hizmet ve ürünler sunmak değil. Burada kusur olarak kastedilen şey, markanın yaptığı hataları kabullenmesi ve tıpkı iyi bir insanın yapması gerektiği gibi telafi etmeye çalışması.

Günümüzde markaların güvenliği oldukça kolay sarsılabiliyor. Bu sebeple markalar, olabildiğince şeffaf davranarak hatalarını kabul etmeli ve tüketicinin gönlünü almalı. Bunu yapmayan markalar, artık ‘’en iyisini ben bilirim, ben ne üretirsem tüketici onu alır’’ mantalitesinde düşünen eski kafalı aile şirketi imajından kurtulamıyor.

Hepimiz Ekşi Sözlük gibi sitelerde bir ürünün sayfalarca övüldüğünü görünce yazılan girdilerin para karşılığı yapılmış reklamlar olduğunu düşünüyor ve övülen marka hakkında kötü bir izlenime sahip oluyoruz. İnanın bu intiba, markanın yapabileceği potansiyel bir hatadan daha çok göze batıyor ve marka hakkındaki tüm olumlu düşüncelerimizi yerle bir ediyor. Aynı şekilde hiçbir kusurundan bahsedilmeyen bir insan da bize samimi gelmezdi değil mi?

Düşünceni buraya bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir